A Grubunda İkinci Maçlar


Uruguay Fransa karşısındaki oyununu daha zayıf Güney Afrika karşısında da oynayınca sahadan 3-0 galibiyetle ayrıldı. Forlan ve Suarez çok iyi anlaştılar. Forlan takımın herşeyi görünümünde, ortasahaya gelip top alıyor ve takımını atağa çıkarıyor. Suarez ise G. Afrika defansını ordan oraya koşan yapısı ile dağıttı. Pienaar'ın yorgunum demesi zaten kendisinden beklentilerin boşa çıkacağını gösteriyor. Bir şeyler yapması için bakılan tek isim ise Tshabalala oldu. Kaleci Khune'nin de atılmasından sonra iyice mücadele gücü de düşen Güney Afrika gruptan çıkma umudunu artık kaybetti. Uruguay Meksika mücadelesi merakla beklenen şu an için.




Fransa yine yoklara oynadı ve Meksika'ya 2-0 mağlup oldu. Fransa'nın 90 dakika boyunca net gol pozisyonu yoktu. Tek forvet anlayışı ile oynadıklarından geriden beklenen destek gelmeyince böyle oluyor. Anelka oyundan alındı Gignac girdi. Henry yine beklerken Domenech'e karşı olanların sesi daha haklı şekilde yükselir oldu. Meksika hırslı oynadı ve ortasahadan topu ileriye taşırken çok hızlı ve tek pasları tercih ettiler. Özellikle izlediğimiz Dos Santos çok iyi bir maç daha çıkardı. Salcido ilk maçtan ders çıkarmış olacak ki sol kanatını o kadar boş bırakmadı. Ters kanattan atak yerken takımı stoperlere sarılabilecek kadar yaklaşmadı. Ve Fransa'nın sağ kanat akınlarını tıkadı. Şimdi Fransa'nın çıkabilmesi için gereken Meksika ve Uruguay maçının berabere bitmemesi. Ve tabi turnuvada gol atabilmek. Halen bir tek golü bulunmuyor Fransa'nın.

H Grubunda İlk Maçlar 1 - 0


Şili Honduras'ı 1-0 mağlup etti. Çok etkili bir futbol vardı sahada Şili adına. Sürekli koşan, fizik güçleri yerinde, rakibe oyun kurma şansı tanımamak adına presten kaçınmayan ve ileri uçtaki çabuk oyuncularıyla gol yollarında etkili bir Şili izledik. Ve İspanya'nın da olduğu grupta gruptan çıkmak adına oynadıkları futbol umut verdi. Kanatta Vidal çok dikkat çekti. Takımını çok hızlı hucüma taşıdı ve uzaktan şutları tehlikeliydi. İleri uçta ise Alexis Sanchez ise özellikle takip edilmeli. Çok yetenekli ve çok hızlı. Yavaş savunmalar karşısında oldukça zorlanır. Honduras ise mücadele ediyor elinden geldiği kadar. Ama bu zorlu grupta şansları yok. İki maçta daha dünya kupası heyecanı yaşayacak belki bir takımın kaderini belirleyen olmaktan öteye gidemeyecekler.




En büyük favorilerden olan İspanya kolay geçmesi beklenen İsviçre karşısında bir gol ile mağlup oldu. İspanya maça tek forvet Villa ve ileri uç adamı olarak bir tek Silva ile başladı. Dört ortasahanın ortasına aşina ve hepsinin de öncelikli olayı oyun kurmak olan futbolculardan kuruluydu. Top yapan ve adam eksiltebilen İsviçre karşısında oldukça zorlanacakları ilk yarı belliydi. İkinci yarı golü güzel bir ara pası sonrasındaki pozisyonla buldular. Öne geçtikten sonra daha çok savunma yapmayı düşünen taraf İsviçre Eren Derdiyok'un kontra ataktan yaratacağı tehlikeli planladı. Nitekim saldıran İspanya'nın ikinci golü görmemesi direklerin sayesinde oldu. İspanya ileriye dönük futbolcuları oyuna aldıktan sonra iyi oynadı kale sahası önünde. Gol pozisyonları da yakaladı. Fakat oyuna sonradan dahil olan Torres çok gol kaçırdı. 25 şutun 17'si kaleyi bulmadı İspanya adına. Bu açıklayıcı bir bilgi olsa gerek. Bundan sonra Şili maçı final havasında geçecek onlar adına. Ama tek forvet ve bu ortasaha anlayışı ile Şili karşısında zorlanırlar diye düşünüyorum.

Gruptan Kimler Çıkar Anketi

Sizlerin oylarıyla 'gruptan kimler çıkar' anketlerimiz sonuçlandı. Birinci maçlar süresince yapılan oylamada tahminler şöyle:

A grubundan Fransa ve Uruguay çıkar.

B grubundan Arjantin ve Güney Kore çıkar.

C grubundan İngiltere ve ABD çıkar.

D grubundan Almanya ve Gana çıkar.

E grubundan Hollanda ve Kamerun çıkar.

F grubundan İtalya ve Paraguay çıkar.

G grubundan Brezilya ve Portekiz çıkar.

H grubundan İspanya ve Şili çıkar.

g grubu ilk maçları


g grubunun ilk maçı turnuvanın gruplarda en çok beklenen maçlarından fildişi sahili - portekiz maçıydı. gerek elemelerde, gerek hazırlık maçlarında rezalet performans gösteren, nani'nin de sakatlanmasıyla üstündeki yük gitgide artan bir portekiz en güçlü afrika takımı olarak görüldüğü için çokça desteklenen fildişi sahiliyle karşılaştı.
yıllar yılı altın jenerasyonunda dahi forvet sıkıntısı çekmiş portekiz, yine şaşaalı orta sahasının önünde liedson'a kalmıştı. fildişi'yse drogba'nın belirsizliğiyle sıkıntılı bir durumdaydı, yalnız drogba'sız fildişi'nin dişsiz file benzeyeceği yorumunu yapanları fena yanıltan bir oyun ortaya koydular. portekiz'in hücum silahlarını iyi kilitleyerek organize ataklarla bilinçli biçimde saldırdılar. karşılıklı sonu getirilemeyen ataklar ve güçlü orta sahalar ön plana çıkınca zevkli bir maç golsüz sona ermiş oldu.
fildişi drogba da gelince çok daha etkili bir ekip olacağı sinyalleri verirken portekiz 2006'da yakaladığı başarıya uzak gibi görünüyor. öyle ki favorisi olarak görüldüğü bu gruptan çıkamazlarsa eğer queiroz'un birinci adamlığı yeniden çokça sorgulanacaktır.

grubun akşamki maçındaysa futbolseverler bol gol ve tek kale maç umarken ikinci beklentileri boşa çıktı. zira, önceki maçlardan görüldüğü kadarıyla kuzey kore de dinamik bir futbol anlayışını benimsemişti ve fiziğe dayalı bir futbol oynamayan brezilya ilk yarı boyunca yüklense de savunmayı aşamadı ve kontra ataklarda zor anlar bile yaşadı.
ama, çağdışı antrenman teknikleri kullanan ve güney kore gibi kaliteli bir kadroya sahip omayan kuzey kore ikinci yarıda direnemedi ve kalesinde iki gol gördü.
bir parantez de jong tae-se'ye açmak gerekir tabii. kuzey kore takımı acayip bir ironi yaratırcasına bu adamın bireysel yeteneklerine bağlı. zaten kendisinin turnuva sonrası avrupa'ya yolculuğuna kesin gözüyle bakılıyor.
ayrıca bu maçın kuzey kore'de yayımlanmayacak olmasına ise söyleyecek söz bulamıyorum. kim jong-il'in, halkına bu tarz şeyleri şeyleri bile kısıtlayarak nereye varmaya çalıştığını bilemiyorum.

F Grubunda İlk Maçlar 1 - 1


Son şampiyon İtalya dirençli ve çok koşan Paraguay'a karşı özellikle ilk yarı oldukça zorlandı. İlk yarı genelinde Paraguay'ın ayağa tek pasları ve İtalyanlar oyun kurarken uyguladıkları pres görüldü. Enerjileri hiç bitmicek sandım bir ara. Bu iyi futbolları sahadayken yarı bitmeden gollerini de buldular. Cannavaro'nun üstünden hiç de zorlanmadan kafayı vurdu Alcaraz. İkinci yarı sanki başka bir İtalya gördük sahada, buna çok koşan ve yorulan Paraguaylıların da etkisi vardı. Pepe sazı eline aldı ve beni hayran bıraktı kendine. Sol kanatta her yere bastı, her aldığı topla dikine oynadı ve oldukça etkili oldu performansı. Pepe'ye en büyük yardımı Montolivo yaptı, beklenmedik şutları ve pas trafiğini iyi yönetmesi etkiliydi. Iaquinta ve Gilardino ileride pek bir şey yapamadılar. Forvette sıkıntı çekeceği aşikar İtalya'nın. Camoranesi bu takımda yer almalı diye düşünüyorum. Girdi ve takımın ateşine ateş kattı. Sert ve hırslı yapısı tam İtalya'nın tarzına göre fakat biraz daha sertliğine hakim olmalı. Paraguay açısından ise çok önemli bir puan alındı ve sahadaki futbol özellikle ilk yarı sergilenen umut verdi. Son vuruşları daha iyi yapmaları lazım, zira gol olan şuttan başka kaleci bulan şutları yok.

Ayrıca maçın Meksikalı hakemi Dünya kupası maçına yakışmayan bir yönetim gösterdi. Sonuca direk etki eden hatası olmadı ama İtalya'da Camoranesi'yi 2 kez affetti. İki defa kırmızı kart görmesi gerekirdi sert adamın. Bir diğer ayrıntı ise ; yine bir kaleci hatasından gelen gol. Boşa çıktı kaleci Villar ve De Rossi boş kaleye gönderdi.




Yeni Zelanda maçın başında Slovakya'ya ilerde pres uygulayarak bizi hafife almayın sinyali verdi. Daha sonra Slovakya maçın sonuna kadar oyunu hakimiyetine aldı. Etkili de oynadılar 50. dakikaya kadar golü bulamamaları şaşırtıcı oldu. Tanıdık bir isim Vittek kafayla attı golünü. Sonrası büyük bir teknik adam hatasından ibaret. Takımına oyunu rölantiye almasını iletmiş olacak ki Slovakya kendi yarı sahasında Yeni Zelanda'yı bekledi ve aldığı toplarla da golden ziyade pas yaparak dinlenmeyi düşündü. Yeni Zelanda'nın yapacağı pek bir şey yoktu maç böyle sıkıcı bir havada seyretti golden sonra. Nitekim 'maç 90 dakika ne olacağı belli olmaz' düşüncesi bu maç için gerçekleşti ve kimsenin beklemediği bir anda yandan kesinlen ortaya Reid kafayı vurdu. Birer puanı paylaştılar fakat bu sonuç Slovakya için umut yitirici oldu. Paraguay'la final tadında bir karşılaşmaya çıkacaklar. Yeni Zelanda bir puan aldı ama gruptan çıkmaları imkansız bu kadroyla.

Slovakya'da Fenerbahçe'nin yeni transferi Stoch'u izleyemedik sayılır. Aynı şekilde Beşiktaş'ın topçusu Holosko'yu da. Fakat bize kendini izlettiren ve dikkat çeken isim Weiss oldu. Çok teknik ve bileklerine hakim. Şovdan biraz daha kaçınıp görerek oynarsa Paraguay karşısında en büyük silahi olabilir Slovakların.

Japon Mucizesi



E grubunda Danimarka'yı alt edip bir üste çıkması beklenen Kamerun ilk maçında tökezledi. Üstelik hiç hesapta olmayan Japonya'ya karşı kaybetmesi şanslarını oldukça azalttı. Süper yetenek Eto'o ile, formda olan Webo ile bir gol bile bulamamalarındaki sebep ortasahasının işlememesi oldu. Fizikleriyle ortasaha hakimiyetini ele geçirceğini düşündüğümüz Kamerun, cılız Japon ortasahası karşısında oldukça zorlandı. Maçın başlarında uzun toplarla atak yapmaya çalışan Kamerunlular bunda başarısız olunca oyun kurucu durumundaki Makoun'un ayaklarına baktı. Makoun ise çok kötü bir maç çıkarttı, her topu hatalı kullandı, beklenilen ara toplarından eser yoktu sahada. Hatalı paslar furyasına katılan Kamerun defansı baskı bile yokken pas hataları yapmaya başlayınca Japon katı savunması başarılı sayıldı. Oyuna sonradan dahil olan Emana ise Makoun'dan adeta bayrağı almış gibiydi. Son dakikalarda top yapamayacağını anlayan Kamerun doldur boşalta yöneldi fakat bu da etkisiz oldu.Tek başına Eto'o'nun yapabileceği pek bir şey yoktu çünkü sahada çok yalnız kaldı. 86. dakikada Mbia'nın çatalda patlayan topu beraberliğe yaklaştıkları en net pozisyondu.

Japonlar için ise maç kendilerinin bile inanmayacağı şekilde gelişti. Savunmanın yan toptaki hatası sonucu boş kalan Honda'nın attığı golün üzerine maç boyu yattılar. Karşılarında etkisiz ve pas yapamayan bir takım olduğundan beklenmedik bir galibiyete kavuştular. Japonya'da öne çıkan isimler otoritelerin de tahmin ettiği üzere Hasebe, Honda ve Matsui gibi yetenekli isimler oldu. Böylelikle Japonlar ilk kez bir açılış karşılaşmasından galip ayrılırken, Kamerunlular ilk defa bir açılış karşılaşmasından mağlup ayrıldı.

Maç bu kadar sıkıcı ve futbol kalitesi düşük seyrederken, vuvuzela sesleri bir an için olsun susmaz ve kulakları tırmalarken, maçı anlatan Trt spikerinin futbolcuların isimlerini hatalı söylemesi ve ofsayt olan pozisyonun ardından ısrarla Japonların kaçırdığı golden bahsetmesi beni çok yordu. Ömer Üründür'lü Erdoğan Arıkan'a razıyım.

Hollanda'nın Işığı




Turuncusuyla, futboluyla her zaman Dünya Kupası'na renk olabilmiş Hollanda, uzun zamandır yenilmeyen bir takım olarak bu turnuvanın favorilerinden. Futbol adına yapılması gereken şeyleri yapan, akıllı oynayan, ancak Bendtner gibi bir forveti barındırarak olayı baştan kaybetmiş Danimarka'yı rahat yendi.

Büyük takıma dair beklentilerden en saçması da bence 'rakibi bunaltsın, vızır vızır oynasın, aksın gitsin' şeklinde olanıdır. Bugün Hollanda'nın futbolu 'bekleneni veremiyor' olarak değerlendiriliyorsa bir kez daha düşünmeliler bence. Her hatta topu birbirine ulaştırmayı başaran, rakibini pas yaparak yorabilen, en etkili ayaklarının yokluğuna rağmen gruptaki en dirençli rakibi rahatlıkla geçen bir takım için 'bekleneni veremiyor' demek gülünçtür.

İkinci yarı oyuna giren Elia, Hollanda'dan istenilen iki çalım, bir ara pası, şova yönelik futbolu tek başına yerine getirdi. Olayı da rahatlattı. Robben gelsin görün hele...

Öte yandan Hollanda ile ilgili hoşuma giden bir detay da geçmişe dönüp 1'den 11'e forma numaralarıyla çıkmaya karar vermiş olmalarıydı. 23 numaralı çıkıntı Van Der Vaart'a dikkat edesim gelmedi hoşuma giderken.

Almanya Farkı



Maça kadar toplamda üç golün atılmadığı, hatta bazı maçların baygınlık verdiği Güney Afrika'da kaçırılan ve soyulan Çinli gazeteciler kadar gerçekti. Avustralya'yı izledikten sonra D grubunun kaderini kendimce çizmek üzere televizyonun karşısına oturdum.

Favorilerden Almanya için söylenecek fazla bir şey yok. Birbirlerinin ezberine girmişler artık. Karşılarında dizili olan savunmaya rağmen aralarına giren bir adamla verkaç yapıp gol pozisyonu yaratabiliyorlar. Spikerden sürekli 'Bu kez de ofsayt yok' lafını duymamızın birici sebebi Avustralya defansının hataları değil, Alman hücumcularının aralarında iyi anlaşmasıdır bence.

Kırmızı kart maçta bir şeyi değiştirmedi, ancak Cahill olmadan Avustralya diğer maçlarda ne yapar, merak konusu. Eğer Sırbistan için 'Gana maçında gününde değildi' diyorsak Avustralya'nın işi çok çok zor. 'İyi hazırlanamamışlar' dersek de Sırbistan bu güzelim kadroyu Euro 2012'ye kadar kenetlerse çok can yakacak. Şimdilik kozlar Gana'da. Bir beraberlik alıp pusuya yatabilirler. Almanya ise son maçına rotasyon denemesiyle çıkacaktır artık. Maksat ikinci tur maçlarına kadar birkaç adam dinlensin...

Belirtmekte fayda var, Müller güzel aldı, süper geçti, muhteşem bitirdi. Direğe çarpıp giren topları hep sevmişimdir.

feel it! ghana is here!


kurt teknik direktör olarak bildiğimiz radomir antic bugün çıkıp deseydi ki 'çocuklar, öyle rezalet bir futbol ortaya koyun ki herkes şaşırsın. biraz eğlenelim.' böyle bir futbol ortaya konabilirdi ancak. kağıt üstünde belki kupanın en kaliteli on kadrosundan birine sahip olan, pek çok futbolcusu avrupa'nın en üst düzey ekiplerinde forma giyen sırbistan bugün hayal kırıklığı yaratarak appiah'tan dolayı desteklediğimiz gana'ya yenildi.
maçın başında kadrolar açıklanırken ellerimizi ovuşturmamızı sağlayan krasic ve jovanovic kanatları hiç kullanamadılar, zigic pek aşina olduğumuz silik forvet kontenjanını doldurdu, pantelic ise set hücumu diye bir kavramdan bihaber, ayağına her geleni müsait pozisyonda dahi kaleye vurdu. kadroda yetkinliği tartışılan tek mevki orta saha da beklentileri boşa çıkarmayınca maçın kontrolü gana'ya geçti.
ilk yarı boyunca etkili ve bilinçli hücumlar geliştiren gana aradığı golü bulamadı. ikinci yarı fizik üstünlüğü daha belirgin hale gelir diye düşünülse de tam tersi oldu ve özellikle lazovic'in de girmesiyle sırbistan oyuna ağırlığını koydu. yalnız krasiç maçın kopabileceği anda çok müsait bir pozisyonda topu faruk gürsoy'un üzerine vurunca sırbistan bu ender gelen şansı da harcadı. saçma sapan kırmızı karttan sonra sırbistan yine etkili olmaya devam etse de bir sonuç gelmedi ve gana'nın ilk yarıda hak edip alamadığı galibiyeti kendi eliyle verdi.
rennes'in yıldızı asamoah gyan gana'yı sürükleyen isim olurken, takım çok iyi sinyaller verdi. sırbistan'ın bu berbat durumununsa ilk maç sendromuna bağlı olup olmadığını ikinci maç gösterecek.

Cezayir - Slovenya ve Bir Hata Daha



Dünya kupası maçlarından sıkıcı bir tanesini daha izledik. Cezayir taktik bilgisinden ziyade ruhuyla oynadı ve yapıp yapabileceklerini bir nevi göstermiş oldu. Maçın genelinde Ziani'nin sol kanattan ani çıkışları ve hırçın futbolu ile Breçko'nun kanatından gol aradılar. Breçko'nun da ileriye çıkmayı seven yapısından ötürü maç o kanatta daha çok seyretti. Cezayir mücadele etti ama yetenekli kısıtlı olduğundan bunu sonuca yansıtacak 2-3 tehlikeli atakları oldu, onlar da uzun toplar ve yapılan ortalarla. Slovenya ise çok sakin bir oyun sergiledi. Sürekli pas yaparak topa hakim olmayı düşündüler. Bu istedikleri pas organizasyonunu ceza sahasının içine kadar birkaç pozisyon dışında taşıyamadılar. Birsa'dan başka son pasları iyi değerlendiren bir isim göze çarpmadı. Maç bu halde iken oyuna sonradan giren Ghezzal yaptı yapacağını ve iki gereksiz sarı kartla direnen ve mücadele eden takımını eksik bıraktı. Nitekim kupadaki ikinci net kaleci hatasıyla Karen'in ayağından golü geldi Slovenya'nın. Hata ile gelen bu gol olmasaydı, on kişi rakibi karşısında gol bulacağını da pek sanmıyorum Slovenlerin. İngiltere ve Abd'nin bulunduğu grupta çok etkili bir 3 puan aldılar. Fakat bugün sahadaki futbola bakılırsa bu grupta şansları oldukça az.

Ayrıca bir ara yönetmen tribünden maçı takip eden Zidane'i gösterdi. O an içimde tarifsiz hisler belirdi. Sahada futbolu güzelleştirecek hiçbir şey yokken, ekranda beliren Zizou futboldaki tüm güzellikleri anımsatandı.



Dünya kupasının ikinçi büyük hatası. Bu sefer isim Fawzi Chaouchi. Maç boyu kötü bir oyun çıkarttı diyemeyiz ama çok basit bir hata yaptı. Kimi kaleciler turnuva başlangıcında dünya kupası topunun kötü olduğundan yakındılar. Kimileri ise vuvuzela seslerinin konsantrasyonu etkilediğini söylüyor. Bu tartışmalara dün kalesinde ilk hatalı golü gören Robert Green en doğru söylemle cevap veriyor: 'Hata tamamen bana ait. Ne vuvuzela ne başka bir şey.' Bu kaleci hatalarının devamı gelecek mi, bu dünya kupasına kaleci hataları yön verecek mi bundan sonraki maçlarda göreceğiz.

büyük beklentiler!


tv'nin karşısına her zamanki gibi kara kıta'nın çocuklarını desteklemek üzerine kurulmuştum ki beş dakika içinde heinze'nin golü geldiğinde düşündüm ki, 'futbolun tanrısına biat etmeyen futbol cehenneminde sonsuza kadar yanar alimmaradona!' böylece bir onlar gol kaçırdı üzüldüm, bir diğerleri. bir onlar gol kaçırdı sevindim, bir diğerleri.
maradona'nın kız istemeye gider gibi giyinmesinden de belli olacağı üzre, belki ingiltere'den sonra beklentilerin ve sabırsızlığın en büyük olduğu takım arjantin'di. dünyanın en iyi oyuncusu rakip sahanın son 30-40 metresinde iş görüyorsa böyle olması doğal tabii ki, ancak bunun büyük bir baskı yarattığı da aşikardı. ilk dakikalarda bu açığa çıkmadı, çünkü arjantin deli danalar gibi saldırdı ve golü buldu. ama maçın geri kalanı farkı açacak gol bir türlü gelmeyince herkesin ayakları titrer oldu. yamuluyorsam düzeltin, ama tevez, higuain, di maria ve messi'den oluşan bir dörtlünün nijerya defansını iki kişi yakaladığı bir hücumu bu kadar acemi kullanmasını ben sadece buna bağlarım.
afrika takımlarının klasik yoksunluğu olan yaratıcı oyuncu eksikliğinden dolayı korkulan olmadı ve arjantin kayıpsız geçti ilk maçı. lakin, orta sahada sürekli top kaybeden ve nijerya gibi çok etkili görünmeyen bir takım karşısında bile bu kadar pozisyon veren bir takımın ilerde işi gerçekten zor. afrika temsilcisi ise böyle bir maçta asıl konsantre olması gereken konuda bile o kadar başarısızdı ki, farktan kurtulmalarını tek sebebe bağlıyorum. kaleci enyeama iyiydi de çevresi kötüydü!

İngiltere - ABD



Turnuvanın açılış günlerinde merakla beklenen maçlardan ve performanslardan birisi de kuşkusuz İngiltere'nin göstereceği performanstı. Fransa - Uruguay, Almanya - Avustralya maçlarında olduğu gibi bu grubun büyük maçı da ilk olarak oynandı ve bu iki takım gruplarındaki en zor maçı güzel bir mücadeleyle oynadılar. Futbolun ana vatanı İngiltere ve onu 'soccer' diye tanımlayan, her bir şeyiyle bambaşka Amerika Birleşik Devletleri bu maç sonunda berabere kalarak gruptan el ele çıkacaklarının sinyallerini verdiler. Biraz da maçtan bahsedelim. Aslında bu post için seçtiğim iki fotoğraf günü anlatmaya yetiyor.

Öncelikle İngiltere'nin aynı taktikte ısrar etmesi, pek de gününde sayılmayan Rooney ile maçı kurtarmaya çalışması onlar adına eksi özellikler. Hemen herkesin 'Ne işi var yahu bu yaşıyla ilk on birde' diye düşündüğü Heskey, partneri Rooney'den daha etkiliydi. Belki ilk dakikalarda oyuna ısınamamış görünen ABD defansını açıp Gerrard'a golü attırmış olabilir. Hatta hava toplarında üstün görünen bir oyuncu olabilir, ancak benim kupalarda coşup liglerde adını sanını pek duymadığımız, ya da en azından bu derece parlamadığı için 'turnuva adamı' olarak nitelendirdiğim Onyewu karşısında ceza sahasına bol ortalı, top şişirmeli bir taktikle devam etmek bu sonucu getirdi İngiltere'ye. Zaten girilen pozisyonların çoğu da bunu destekler nitelikteydi.

Sol kanatta orta yapamayan bir Wright-Phillips olunca iş sağdaki Lennon ve Johnson'a kaldı. Capello için son dakikalarda uyanır ve ileriye hızlı ve aralara kaçan bir adam alır dedik, ama Crouch ile devam ederek skorun lehlerine değişmeyeceğini garantiledi. Öte yandan yıllardır 'Abi Amerikalılar taç olduğu zaman bile alkışlıyorlar' diye futbol kültürünü yerdiğimiz ABD de haddini bilerek, kaleyi bol bol yoklayarak, rakibinin ekmeğine yağ sürdüğü defansta etkili olarak puanını aldı, yoluna devam ediyor. Howard da bu alınan puanda aslan payını kapıyor tabi...

İngiltere bir insanın kadrosunda görmek istediği Gerrard, Rooney, Lampard gibi dehşet adamlara sahip, ancak aralara top bırakacak, rakip defansın belini kıracak nitelikte (ilk örnek olarak İniesta gelir akla) bir ofansif ortasaha oyuncusuna sahip olamadıkları için futbolunu ileriye götüremiyor malesef...



Robert Green'e gelince... Her kupada eleştirilen balon gibi toplar, beyin tırmalayan vuvuzela, sonbahar havası veya Afrika'da en çok eleştirilen şey olan güvenlik olayları onun için bahane olamaz. Şanssızlıktır, diyip geçemediğimizden sözü bunu her maç tekrarlayan Ömer Üründül'e bırakıyorum:

'Futbol enteresan bir oyun. Her an değişik şeyler olabiliyor tabi.'

olması gereken!

yıldız gözlülerin yükselişi


maçtan önce otoriteler güney kore savunmasının kısa boylu olduğunu, duran top uzmanlığıyla avrupa şampiyonası kazanmış yunanlar karşısında pek şansları olmadığını söylüyorlardı. ayrıca maç başlamadan evvel güzide blogumuzun sağında bulunan anketlerde güney kore'nin gruptan çıkacağına dair tek bir oy bile kullanılmamıştı. ama herkesin unuttuğu şuydu ki, hiddink yönetiminde 2002'de herkesin sevgisini kazanmayı başaran bir oyun ortaya koyan kore'nin güney tarafı yerinde saymamıştı.
yıllar içinde liginin kalitesini sürekli artırarak avrupa'ya da en iyi mamüllerini gönderen ülke, modern futbola da iyiden iyiye adapte oldu. buna karşın 2004'te rehhagel'in keskin zekasının bir ürünü olarak avrupa şampiyonu olan yunanistan, yaşlanan neslini bir türlü yenileyememişti.
böylece yunanistan maçın başında kendi silahıyla vurulunca aşağı yukarı işin rengi belli olmuştu. en iyi yaptığını bile beceremeyen, en kötü yaptığını nasıl becerebilirdi ki? üç forvetle oyuna başlamak ancak kendini kandırmak olmuştu. zira, güney kore'nin 2-0'ın rehavetine kapıldığı anlarda gekas'a şişirilen birkaç toptan çıkan pozisyonlar haricinde rakip takımın doğru dürüst atağı bile yoktu. manchester united'lı ve monaco'lu parklar, ki sung yong gibi teknik ayaklar kore'nin bütün maç oyunu kontrolünde tutmasına yetti. böylece turnuva ilk kez bir takımın diğerine bu derece net üstünlük kurmasıyla bitti.
bir şey söylemek için henüz erken olsa da, bu oyununu devam ettirmesi durumunda güney kore'nin turnuvanın flaş ekiplerinden biri olması mümkün görünüyor.

Kupada İlk Gün ve Paylaşılan Puanlar


Açılış karşılaşmasında Güney Afrika oyunu kabullenen bir görüntü içinde maça başladı. Meksika beklenildiği gibi top hakimiyetini eline aldı ve Parreira'nın alışılmış savunma anlayışını geçmeye çalıştı. İlk yarı bütününde böyle seyreden karşılaşmada en çok dikkat eden Meksika'nın sol kanatının verdiği açıklar oldu. Psv'de top koşturan tecrübeli bek oyuncusu Salcido'dan mı kaynaklandı bu arıza, yoksa hocasının O'na ilettiği mi bu yöndeydi bilinmez. Görüldü ki Meksika defans yaparken Salcido stoper gibi savunmanın ortasına geldi ve sol kanatı tamamen boş bıraktı. Zaten dizilişleri gereği sol ortasaha oyuncusunun savunma anlamında beke yardım etmesi de pek mümkün olmadığından ilk yarı o kanata gönderilen uzun paslardan tehlikeli olabildi sadece evsahibi. Kurt teknik adam Parreira, Meksika'nın atak halindeki dizilişini - beklerin hucüma katılıp savunmanın Marquez'in göbeğe yanaşmasıyla üçlü savunmaya dönmeleri - fırsat bilip takımına kontra atakları yaptırması sonucu Tshabalala'nın doksana çakmasıyla ilk gölü buldu. Daha sonra Meksika uzun süre afalladı ve Dos Santos'un bireysel çabaları sonucu gole ulaşmaya çalıştı. Nitekim defans anlayışında taviz vermeyen Güney Afrika, ofsayt taktiğini bozan bir defans oyuncusunun kurbanı oldu ve Marquez'in sola bakıp sağa vurması sonucu maç 1-1 sona erdi. Üzülen taraf Güney Afrika oldu çünkü dünya kupası tarihlerindeki ikinci galibiyetlerine çok yaklaşmışlardı. Meksika'nın ise bu savunma anlayışı ile Uruguay ve Fransa'nın hızlı forvetleri karşısında işi çok zor.





Grubun ve dünün ikinci karşılaşması Uruguay - Fransa maçı da takımların birer puanı paylaşması ile sona erdi. Ribery'nin maça etkili başlaması Lugano'nun takımını biraz ürkütmüş olacak ki maçın başlarında savunmaya daha çok ağırlık vererek başladı Uruguay. 19. dakikada Ribery'nin sarı kart görmesiyle sert savunmaya karşı aynı sertlikte karşılık verememesi oyunu dengeledi. Forlan'ın ortasahaya kadar gelip top alıp saklaması ile takımını topa daha çok sahip eder oldu. Maça geç ısınan Lugano hata yapmamaya başladığında oyun tam olarak ortada geçmeye başladı. Oyun genelinde dirençli ve ortasaha mücadelesine geçen maçta gol pozisyonu kıtlığı vardı. Uruguay'ın korner kullanamadan maçı bitirdiğini düşünürsek, 75. dakikada penaltı noktasından çok müsait bir şekilde Forlan'ın gol vuruşu yapamaması kaçan fırsat oldu. Maçtaki en net gol pozisyonu bu oldu ve sonrasında acemice takımını 10 kişi bırakan Lodeiro son dakikalara sıkıntılı girmesine neden oldu Uruguay'ın. Enteresan bir durum ise Domenech'in bu yıl harika performans gösteren Malouda'yı ilk on birde başlatmaması. Bundan sonraki maçlarda Govou'yu kenara çekip sap tarafta Ribery, sol tarafta Malouda'nın oynaması Fransa'ya rahat maçlar çıkartabilir.

URUGUAY - FRANSA

Ev Sahibi ve Meksika


2010 Dünya Kupası'nın açılış maçında ev sahibi Güney Afrika'nın karşısında Meksika var. Artık vuvuzelaların sesini buradan işitir durumdayız. Dünya kupalarının klasiği olarak ev sahibi takımların taraftar desteği ile grubu geçmeleri başarısını bakalım Güney Afrika vuvuzelaları da arkasına alarak gerçekleştirebilecek mi? Bunun için ilk round Meksika'yla. Meksika derli toplu görüntüsü ve takım oyununu iyi oynamasıyla şu an için bu grupta söz sahibi. Bu maça da ev sahibine karşı oynamalarına karşın favori çıkıyorlar. Moralleri gayet yerinde son hazırlık maçında İtalya'yı devirmeyi başardılar. Sakin ve temkinli oynayarak, gol yollarında sıkıntı yaşayan ev sahibine karşı üstünlük kurma peşindeler. Güney Afrika'da ön plana çıkması muhtemel isim Pienaar. Ayrıca gözler bizler açısından Dos Santos'da olacak. Zevkli bir açılış karşılaşması izleyeceğimiz aşikar. Vuvuzela sevmeyenleriniz bu maçla beraber sevmeye başlarsanız daha keyifli geçecektir bu büyük turnuva.

başlıyor!



evet! yine pek çok insanı heyecandan titreten, sokaklarda çırılçıplak koşarak 'dünya kupasıııı!!' diye bağırmaya iten mübarek kupa başlıyor. bu kadar çılgınlaşmaya meyletmemiz normal, zira dört yılda bir yapılarak özletmesiyle beraber endüstriyel futbol biraz da olsun dışına çıkabildiğimiz ender (belki de tek) organizasyonlardan biri bu. tabii 'messi napacak?' sorusu herkesin aklını kurcalıyor ama, kupaya renk katan aslında oynanan futbolun kalitesi değil. eğer ilk beklentisi bu olan varsa şampiyonlar ligi maçlarının tekrarını izlemesini tavsiye ederim.
dünyanın sağ alt köşesinden denizden sıkılmışlar, sol üstten fazla acılı sıcak yemekten ağzı yananlar, sol alttan dans etmekten başı dönmüşler, uzak sağda kendi yalnızlıklarında kaybolmuşlar ve tam üstten bir sürü 'kibirli beyaz adam' kara kıtaya, dünyanın neredeyse göbeğine geliyorlar. işte bütün bu futbol seviciler ve oynayıcıların bir aylığına burada toplanmasıyla, kimilerinin hiç sevmediği bu 'kültürel mozaik', mozaikliğini aşıp bir gökkuşağı halini alıyor ki, bu da john lennon'ın hayalini kurduğu 'bir ve bütün' dünyanın gerçekleşmesine en çok yaklaştığımız anlar oluyor.
öte yandan dünya kupalarının içinden kendi efsanelerini çıkarma yönünde haklı bir şöhreti olması da bambaşka bir heyecanlanma nedeni. pele gibi adı sanı duyulmamış bir adamın çıkıp dünyayı sallaması, maradona'nın ingiltere maçında yaptıkları, roger milla'nın o yaşta yumruğunu vurup 'biz de varız' diyerek kamerun'u herkesin sevgilisi yapması veya baggio'nun kaçırdığı penaltı... örnek bol, ama demem o ki tarihe ve gözümüzün önünde yaşanacak masallara tanıklık etme düşüncesi tüylerimi diken diken ediyor.
biz bu mekandayız bu kupada. çok yazıp, konuşup, eleştirip, tartışacağız. ama bizim yetmediğimiz yerde tribünde insanlar olacak. anlamlı ya da anlamsız, bağırıp çağırarak olan biteni özet geçecekler. belki insan sesi de yetmeyecek bu coşkuyu ifade etmeye. o yüzden ben de şimdilik susuyorum ve diyorum ki:
''vuvuzelalar ötsün, kupa başlasın!''

2010 Dünya Kupası H Grubu

H Grubu Honduras, İspanya, İsviçre ve Şili milli takımlarından oluşmaktadır.

HONDURAS - Kaleci: Noel Valladares (Olimpia), Donis Escober (Olimpia), Ricardo Canales (Motagua). Defans: Sergio Mendoza (Motagua), Mynor Figueroa (Wigan), Victor Bernardez (Anderlecht), Mauricio Sabillon (Hangzhou Lucheng), Oscar Garcia (Olimpia), Johnny Palacios (Olimpia), Emilio Izaguirre (Motagua), Osman Chavez (Platense). Ortasaha: Roger Espinoza (Kansas City), Edgar Alvarez (Bari), Wilson Palacios (Tottenham), Hendry Tomas (Wigan), Julio Cesar "Rambo" de Leon (Torino), Amado Guevara (Motagua), Ramon Nunez (Olimpia), Danilo Turcios (Olimpia). Forvet: Carlos Pavon (Real Espana), David Suazo (Genoa), Georgy Welcome (Motagua), Walter Martinez (Marathon).

İSPANYA - Kaleci: Iker Casillas (Real Madrid), José Manuel Reina (Liverpool), Victor Valdés (Barcelona). Defans: Raul Albiol (Real Madrid), Sergio Ramos (Real Madrid), Alvaro Arbeloa (Real Madrid), Joan Capdevila (Villareal), Gerard Piqué (Barcelona), Carles Puyol (Barcelona), Carlos Marchena (Valencia). Ortasaha: Xabi Alonso (Real Madrid), Francesc Fabregas (Arsenal), Sergio Busquets (Barcelona), Xavi Hernandez (Barcelona), Andrés Iniesta (Barcelona), Javier Martinez (Athletic Bilbao). Forvet: Juan Manuel Mata (Valencia), David Silva (Valencia), Jesus Navas (Sevilla), Fernando Torres (Liverpool), Pedro Rodriguez (Barcelona), David Villa (Barcelona), Fernando Llorente (Athletic Bilbao).

İSVİÇRE- Kaleci: Diego Benaglio (Wolfsburg), Johnny Leoni (Zurigo), Marco Woelfli (Young Boys). Defans: Mario Eggimann (Hannover), Stéphane Grichting (Auxerre), Stephan Lichtsteiner (Lazio), Philippe Senderos (Arsenal), Christoph Spycher (Eintracht Frankfurt), Steve Von Bergen (Hertha Berlin), Reto Ziegler (Sampdoria). Ortasaha: Tranquillo Barnetta (Bayer Leverkusen), Valon Behrami (West Ham), Gelson Fernandes (St-Etienne), Benjamin Huggel (Basel), Goekhan Inler (Udinese), Marco Padalino (Sampdoria), Pirmin Schwegler (Eintracht Frankfurt), Xherdan Shaqiri (Basel), Hakan Yakin (Lucerna). Forvet: Eren Derdiyok (Bayer Leverkusen), Alexander Frei (Basel), Blaise Nkufo (Twente), Marco Streller (Basel)

ŞİLİ- Kaleci: Claudio Bravo (Real Sociedad), Miguel Pinto (Universidad de Chile), Luis Marin (Union Espanola). Defans: Waldo Ponce (Universidad. Catolica), Gonzalo Jara (West Bromwich), Gary Medel (Boca Juniors), Mauricio Isla (Udinese), Arturo Vidal (Bayer Leverkusen), Pablo Contreras (Paok), Ismael Fuentes (Universidad Catolica). Ortasaha: Marco Estrada (Universidad de Chile), Carlos Carmona (Reggina), Rodrigo Millar (Colo Colo), Jorge Valdivia (Al Ain), Matias Fernandez (Sporting Lizbon), Gonzalo Fierro (Flamengo), Rodrigo Tello (Beşiktas). Forvet: Jean Beausejour (America/Mexico), Humberto Suazo (Zaragoza), Alexis Sanchez (Udinese), Mark Gonzalez (Cska Moskova), Fabian Orellana (Xerez), Esteban Paredes (Colo Colo).

2010 Dünya Kupası G Grubu

G grubu Brezilya, Fildişi Sahilleri, Kuzey Kore ve Portekiz milli takımlarından oluşuyor.

BREZİLYA- Kaleci: Julio Cesar (Inter), Doni (Roma), Gomes (Tottenham). Defans: Luisao (Benfica), Lucio (Inter), Juan (Roma), Thiago Silva (Milan), Maicon (Inter), Daniel Alves (Barcelona), Michel Bastos (Lyon), Gilberto (Cruzeiro). Ortasaha: Gilberto Silva (Panathinaikos), Josué (Wolfsburg), Elano (Galatasaray), Kaka (Real Madrid), Ramires (Benfica), Felipe Melo (Juventus), Julio Baptista (Roma), Kleberson (Flamengo). Forvet: Luis Fabiano (Sevilla), Nilmar (Villarreal), Grafite (Wolfsburg), Robinho (Santos).

FİLDİŞİ SAHİLİ- Kaleci: Boubacar Barry (Lokeren Sporting), Aristide Zogbo (Maccabi Netanya), Daniel Yéboah (ASEC Mimosas). Defans: Abib Kolo Touré (Manchester City), Emmanuel Eboué (Arsenal), Guy Demel (Hamburger SV), Souleman Bamba (Hibernian), Benjamin Angoua Brou (Valenciennes), Arthur Boka (Stuttgart) , Siaka Tiéné (Valenciennes), Steve Gohouri (Wigan). Ortasaha: Yaya Touré (Barcelona), Didier Zokora (Sevilla), Emmanuel Kouamatien Koné (International Curtea de Arges), Cheik Ismaël Tioté (Twente), Jean-Jacques Gosso Gosso (Monaco), Romaric N'dri Koffi (Sevilla). Forvet: Didier Drogba (Chelsea), Salomon Kalou (Chelsea), Kader Keita (Galatasaray), Aruna Dindane (Portsmouth), Gervais Yao Kouassi Gervinho (Lille), Seydou Doumbia (Young Boys).

KUZEY KORE - Kaleci: Ri Myong-guk (Pyongyang City), Kim Myong-gil (Amrokgang), Kim Myon-won (Amrokgang). Defans: Cha Jong-hyok (Amrokgang), Nam Song-chol (25 aprile), Pak Chol-jin (Amrokgang), Pak Nam-chol (Amrokgang), Ri Jun-il (Sobaeksu), Ri Kwang-chon (25 aprile), Ri Kwang-hyok (Kyonggongop). Ortasaha: Ahn Young-hak (Omiya Ardija), Ji Yun-nam (25 aprile), Kim Kyong-il (Rimyongsu), Kim Yong-jun (Chengdu), Mun In-guk (25 aprile), Pak Nam-chol (25 aprile), Pak Sung-hyok (Sobaeksu), Ri Chol-myong (Pyongyang City). Forvet: An Chol-hyok (Rimyongsu), Choe Kum-chol (Rimyongsu), Hong Yong-jo (FC Rostov), Jong Tae-se (Kawasaki Frontale), Kim Kum-il (25 aprile).

PORTEKİZ - Kaleci: Eduardo (Sporting Braga), Daniel Fernandes (Iraklis), Beto (Porto). Defans: Miguel (Valencia), Paulo Ferreira (Chelsea), Ricardo Carvalho (Chelsea), Bruno Alves (Porto), Rolando (Porto), Ricardo Costa (Lille), Duda (Malaga), Fabio Coentrao (Benfica). Ortasaha: Pedro Mendes (Sporting Lizbon), Pepe (Real Madrid), Tiago (Atletico Madrid), Deco (Chelsea), Raul Meireles (Porto), Miguel Veloso (Sporting Lizbon). Forvet: Simao (Atletico Madrid), Danny (Zenit S.Petersburg), Liedson (Sporting Lizbon), Hugo Almeida (Werder Bremen), Cristiano Ronaldo (Real Madrid), Nani (Manchester United).

Dünya Kupası F Grubu

F Grubu İtalya, Paraguay, Slovakya ve Yeni Zelanda'dan oluşmakta.

İTALYA - Kaleci: Gianluigi Buffon (Juventus), Morgan De Sanctis (Napoli), Federico Marchetti (Cagliari). Defans: Salvatore Bocchetti (Genoa), Leonardo Bonucci (Bari), Fabio Cannavaro (Juventus), Giorgio Chiellini (Juventus), Domenico Criscito (Genoa), Christian Maggio (Napoli), Gianluca Zambrotta (Milan). Orta Saha: Mauro Camoranesi (Juventus), Daniele De Rossi (Roma), Gennaro Gattuso (Milan), Claudio Marchisio (Juventus), Riccardo Montolivo (Fiorentina), Angelo Palombo (Sampdoria), Simone Pepe (Udinese), Andrea Pirlo (Milan). Forvet: Antonio Di Natale (Udinese), Alberto Gilardino (Fiorentina), Vincenzo Iaquinta (Juventus), Giampaolo Pazzini (Sampdoria), Fabio Quagliarella (Napoli).

PARAGUAY - Kaleci: Justo Villar (Valladolid), Aldo Bobadilla (Deportivo Medellin), Diego Barreto (Cerro Porteno). Defans: Claudio Morel (Boca Juniors), Denis Caniza (Leon), Paulo da Silva (Sunderland), Dario Veron (Pumas), Julio César Caceres (Atlético Mineiro), Carlos Bonet (Olimpia), Aureliano Torres (San Lorenzo), Antolin Alcaraz (Bruges). Orta Saha: Edgar Barreto (Atalanta), Cristian Riveros (Cruz Azul), Victor Caceres (Libertad), Enrique Vera (Liga Quito), Jonathan Santana (Wolfsburg), Nestor Ortigoza (Argentinos Juniors). Forvet: Roque Santa Cruz (Manchester City), Nelson Haedo Valdez (Borussia Dortmund), Oscar Cardozo (Benfica), Edgar Benítez (Toluca), Lucas Barrios (Borussia Dortmund), Rodolfo Gamarra (Libertad).

SLOVAKYA- Kaleci: Jan Mucha (Legia Varşova), Dusan Kuciak (Vaslui), Dusan Pernis (Dundee Utd). Defans: Peter Pekarik (Wolfsburg), Martin Petras (Cesena), Martin Skrtel (Liverpool), Jan Durica (Lokomotiv Moskova), Radoslav Zabavnik (Magonza), Marek Cech (West Bromwich Albion), Zdeno Strba (Xanthi). Orta Saha: Kornel Salata (Slovan Bratislava), Kamil Kopunek (Spartak Trnava), Jan Kozak (Timişoara), Juraj Kucka (Sparta Prag), Marek Sapara (Ankaragücü), Marek Hamsik (Napoli), Vladimir Weiss jr (Manchester City), Erich Jendrisek (Schalke 04), Miroslav Stoch (Chelsea). Forvet: Stanislav Sestak (Bochum), Robert Vittek (Ankaragücü), Martin Jakubko (Saturn), Filip Holosko (Beşiktaş)


YENİ ZELANDA - Kaleci: James Bannatyne (Team Wellington), Glen Moss (Melbourne Victory), Mark Paston (Wellington Phoenix). Defans: Andy Boyens (New York Red Bull), Tony Lochhead (Wellington Phoenix), Ryan Nelsen (Blackburn), Winston Reid (FC Midtjylland), Ben Sigmund (Wellington Phoenix), Tommy Smith (Ipswich Town), Ivan Vicelich (Auckland City). Orta Saha: Andy Barron (Team Wellington), Leo Bertos (Wellington Phoenix), Tim Brown (Wellington Phoenix), Jeremy Christie (FC Tampa Bay), Aaron Clapham (Canterbury United), Simon Elliott (takımı yok), Michael McGlinchey (Motherwell), David Mulligan (takımı yok). Forvet: Jeremy Brockie (Newcastle Jets), Rory Fallon (Plymouth), Chris Killen (Middlesbrough), Shane Smeltz (Gold Coast United), Chris Wood (West Bromwich).

2010 Dünya Kupası E Grubu

E Grubu Danimarka, Hollanda, Kamerun ve Japonya takımlarından oluşurken kadrolar şöyle;

DANIMARKA - Defans: Thomas Soerensen (Stoke City), Stefan Andersen (Brondby), Jesper Christiansen (FC Copenhagen).Defans : Daniel Agger (Liverpool), Simon Kjaer (Palermo), Per Kroeldrup (Fiorentina), Lars Jacobsen (Blackburn), Simon Busk Poulsen (Az Alkmaar), William Kvist Joergensen (FC Copenhagen), Patrick Mtiliga (Malaga). Ortasaha: Daniel Jensen (Werder Bremen), Christian Poulsen (Juventus), Christian Eriksen (Ajax), Jakob Poulsen (Agf Aarhus), Martin Joergensen (Agf Aarhus), Mikkel Beckmann (Randers), Thomas Enevoldsen (FC Groningen), Thomas Kahlenberg (Wolfsburg), Dennis Rommedahl (Ajax), Jesper Groenkjaer (FC Copenhagen). Forvet: Jon Dahl Tomasson (Feyenoord), Nicklas Bendtner (Arsenal), Soeren Larsen (Duisburg).

HOLLANDA - Defans: Michel Vorm (Utrecht), Maarten Stekelenburg (Ajax), Sander Boschker (FC Twente). Defans: Khalid Boulahrouz (Stuttgart), John Heitinga (Everton), Joris Mathijsen (Hamburger SV), André Ooijer (Psv), Giovanni van Bronckhorst (Feyenoord), Gregory van der Wiel (Ajax), Edson Braafheid (Celtic). Ortasaha: Ibrahim Afellay (Psv), Nigel de Jong (Manchester City), Wesley Sneijder (Inter), Stijn Schaars (Az Alkmaar), Demy de Zeeuw (Ajax), Mark van Bommel (Bayern Münih), Rafael van der Vaart (Real Madrid). Forvet: Ryan Babel (Liverpool), Eljero Elia (Hamburger SV), Klaas-Jan Huntelaar (Milan), Dirk Kuyt (Liverpool), Robin van Persie (Arsenal), Arjen Robben (Bayern Münih).

KAMERUN - Kaleci: Hamidou Souleymanou (Kayserispor), Idris Carlos Kameni (Espanyol), Guy Roland Ndy Assembe (Valenciennes).Defans : Benoît Assou-Ekotto (Tottenham), Sébastien Bassong (Tottenham), Gaetan Bong (Valenciennes), Aurélien Chedjou (Lille), Geremi Njitap (Ankaragücü), Stéphane Mbia (Marsilya), Nicolas Nkoulou (Monaco), Rigobert Song (Trabzonspor). Ortasaha: Enoh Eyong Takang (Ajax), Jean II Makoun (Lyon), Georges Mandjeck (Kaiserslautern), Joël Matip (Schalke 04), Landry Nguemo (Celtic Glasgow), Alexandre Song (Arsenal). Forvet: Vincent Aboubakar (Coton Sport Garoua), Eric Choupo-Moting (Norimberga), Achille Emana (Real Betis), Samuel Eto'o (Inter), Mohamadou Idrissou (Freiburg), Achille Webo (Mallorca).

JAPONYA- Kaleci: Seigo Narazaki (Nagoya Grampus), Eiji Kawashima (Kawasaki Frontale), Yoshikatsu Kawaguchi (Jubilo Iwata). Defans: Yuji Nakazawa (Yokohama Marinos), Marcus Tulio Tanaka (Nagoya Grampus), Yuichi Komano (Jubilo Iwata), Daiki Iwamasa (Kashima Antlers), Yasuyuki Konno (FC Tokyo), Yuto Nagatomo (FC Tokyo), Atsuto Uchida (Kashima Antlers). Ortasaha: Shunsuke Nakamura (Yokohama Marinos), Yasuhito Endo (Gamba Osaka), Kengo Nakamura (Kawasaki Frontale), Junichi Inamoto (Kawasaki Frontale), Yuki Abe (Urawa Red Diamonds), Makoto Hasebe (Wolfsburg), Keisuke Honda (Cska Moskova), Daisuke Matsui (Grenoble). Forvet: Shinji Okazaki (Shimizu S-Pulse), Keiji Tamada (Nagoya Grampus), Yasuhito Okubo (Vissel Kobe), Kisho Yano (Albirex Niigata), Takayuki Morimoto (Catania).

2010 Dünya Kupası C Grubu

C Grubu ABD, Cezayir, İngiltere ve Slovenya takımlarından oluşuyor.

ABD: Kaleci: Brad Guzan (Aston Villa), Marcus Hahnemann (Wolverhampton), Tim Howard (Everton). Defans: Carlos Bocanegra (Rennes), Jonathan Bornstein (Chivas), Steve Cherundolo (Hannover), Jay DeMerit (Watford), Clarence Goodson (IK Start), Oguchi Onyewu (Milan), Jonathan Spector (West Ham). Ortasaha: DaMarcus Beasley (Glasgow Rangers), Michael Bradley (Borussia Mönschengladbach ), Ricardo Clark (Eintracht), Clint Dempsey (Fulham), Landon Donovan (Los Angeles Galaxy), Maurice Edu (Glasgow Rangers), Benny Feilhaber (Aarhus), Stuart Holden (Bolton), Jose Torres (Pachuca). Forvet: Jozy Altidore (Hull), Edson Buddle (Los Angeles), Robbie Findley (Salt Lake City), Herculez Gomez (Puebla).

CEZAYİR Kaleci: Fawzi Chouachi (Es Sétif), Lounes Gaouaoui (Aso Chlef), M'bohi Rais Ouheb (Slavia Sofia). Defans: Laifaoui Abdelkader (Es Sétif), Madjid Bougherra (Glasgow Rangers), Carl Medjani (Ajaccio), Rafik Halliche (Nacional Madeira), Anther Yahia (Bochum), Habib Belaïd (Boulogne), Nadir Belhadj (Portsmouth), Djamel Mesbah (Lecce). Ortasaha: Hassan Yebda (Portsmouth), Mehdi Lacen (Santander), Yazid Mansouri (Lorient), Adlane Guedioura (Wolverhampton), Riad Boudebouz (Sochaux), Djamel Abdoun (Nantes), Fouad Kadir (Valenciennes), Karim Ziani (Wolfsburg), Karim Matmour (Borussia Mönschengladbach ). Forvet: Abdelkader Ghezzal (Siena), Rafik Djebbour (Aek), Rafik Saïfi (Istres).

İNGİLTERE - Defans: David James (Portsmouth), Robert Green (West Ham), Joe Hart (Man City). Defans: Jamie Carragher (Liverpool), Ashley Cole (Chelsea), Rio Ferdinand (Manchester Utd), Glen Johnson (Liverpool), Ledley King (Tottenham), John Terry (Chelsea), Matthew Upson (West Ham), Stephen Warnock (Aston Villa). Ortasaha: Gareth Barry (Manchester City), Michael Carrick (Manchester Utd), Joe Cole (Chelsea), Steven Gerrard (Liverpool), Frank Lampard (Chelsea), Aaron Lennon (Tottenham), James Milner (Aston Villa), Shaun Wright-Phillips (Man City). Forvet: Wayne Rooney (Man Utd), Emile Heskey (Aston Villa), Peter Crouch (Tottenham), Jermain Defoe (Tottenham).

SLOVENYA - Kaleci: Samir Handanovic (Udinese), Jasmin Handanovic (Mantova), Aleksander Seliga (Sparta Rotterdam). Defans: Bojan Jokic (Chievo), Marko Suler (La Gantoise), Bostjan Cesar (Grenoble), Branko Ilic (Locomotiv Moskova), Matej Mavric Rozic (Coblenza), Elvedin Dzinic (Maribor), Miso Brecko (Köln), Suad Filekovic (Maribor). Ortasaha: Andraz Kirm (Wisla), Andrej Komac (Maccabi Tel Aviv), Rene Krhin (Inter), Dalibor Stevanovic (Vitesse), Robert Koren (West Bromwich), Aleksander Radosavljevic (Larissa), Valter Birsa (Auxerre). Forvet: Milivoje Novakovic (Köln), Zlatko Dedic (Bochum), Zlatan Ljubijankic (Gent), Nejc Pecnik (Nacional), Tim Matavz (FC Groningen).

Dünya Kupası D Grubu

D Grubu Almanya, Avustralya, Gana ve Sırbistan'dan oluşmakta.

ALMANYA - Kaleci: Manuel Neuer (Schalke 04), Tim Wiese (Werder Bremen), Hans-Joerg Butt (Bayern Münih). Defans: Arne Friedrich (Hertha Berlin), Per Mertesacker (Werder Bremen), Jerome Boateng (Hamburg), Philipp Lahm (Bayern Münih), Serdar Taşçı (Stuttgart), Marcell Jansen (Hamburg), Holger Badstuber (Bayern Münih), Dennis Aogo (Hamburg). Orta Saha: Sami Khedira (Stuttgart), Toni Kroos (Bayer Leverkusen), Bastian Schweinsteiger (Bayern Münih), Marko Marin (Werder Bremen), Mesut Özil (Werder Bremen), Piotr Trochowski (Hamburg). Forvet: Thomas Müller (Bayern Münih), Miroslav Klose (Bayern Münih), Lukas Podolski (Köln), Mario Gomez (Bayern Münih), Stefan Kiessling (Bayer Leverkusen), Cacau (Stuttgart).

AVUSTRALYA - Kaleci: Mark Schwarzer (Fulham), Brad Jones (Middlesbrough), Adam Federici (Reading). Defans: Craig Moore (AO Kavala) Lucas Neill (Galatasaray), Luke Wilkshire (Dinamo Moskova), Scott Chipperfield (Basel), David Carney (Twente), Mark Milligan (JEF United), Michael Beauchamp (Al-Jazira). Orta Saha: Jason Culina (Gold Coast), Tim Cahill (Everton), Brett Emerton (Blackburn), Mark Bresciano (Palermo), Vince Grella (Blackburn), Brett Holman (AZ Alkmaar), Carl Valeri (Sassuolo), Mile Jedinak (Antalyaspor), Richard Garcia (Hull City), Dario Vidosic (Duisburg). Forvet: Harry Kewell (Galatasaray) Joshua Kennedy (Nagoya Gr.), Nikita Rukavytsya (Twente).

GANA - Kaleci: Richard Kingson (Wigan), Daniel Agyei (Liberty Professionals), Stephen Ahorlu (Hearts of Lions). Defans: Samuel Inkoom (Basel), Jonathan Mensah (Granada), Lee Addy (Bechem Chelsea), Rahim Ayew (Zamalek), Hans Sarpei (Bayer Leverkusen), John Mensah (Sunderland), Isaac Vorsah (Hoffenheim), John Paintsil (Fulham). Orta Saha: Sulley Ali Muntari (Inter), Derek Boateng (Getafe), Anthony Annan (Rosenborg), Kwadwo Asamoah (Udinese), André Ayew (Arles-Avignon), Stephen Appiah (Bologna), Quincy Owusu Abeyie (Al Sadd), Kevin-Prince Boateng (Portsmouth). Forvet: Matthew Amoah (NAC Breda) Asamoah Gyan (Rennes), Prince Tagoe (Hoffenheim), Dominic Adiyiah (Milan).

SIRBISTAN - Kaleci: Vladimir Stojkovic (Wigan), Bojan Isailovic (Zaglebie Lubin), Andjelko Djuricic (Uniao Leiria). Defans: Branislav Ivanovic (Chelsea), Antonio Rukavina (Monaco 1860), Nemanja Vidic (Manchester United), Neven Subotic (Borussia Dortmund), Aleksandar Lukovic (Udinese), Ivan Obradovic (Zaragoza), Aleksandar Kolarov (Lazio). Orta Saha: Dejan Stankovic (Inter), Nenad Milijas (Wolverhampton), Milos Krasic (CSKA Moskova), Milan Jovanovic (Standard Liege), Milos Ninkovic (Dinamo Kiev), Zdravko Kuzmanovic (Stuttgart), Zoran Tosic (Köln), Gojko Kacar (Hertha Berlin), Radosav Petrovic (Partizan Belgrad). Forvet: Nikola Zigic (Valencia), Marko Pantelic (Ajax), Danko Lazovic (Zenit S. Petersburg), Dragan Mrdja (Vojvodina Novi Sad).

İzleyiciler