yıldız gözlülerin yükselişi


maçtan önce otoriteler güney kore savunmasının kısa boylu olduğunu, duran top uzmanlığıyla avrupa şampiyonası kazanmış yunanlar karşısında pek şansları olmadığını söylüyorlardı. ayrıca maç başlamadan evvel güzide blogumuzun sağında bulunan anketlerde güney kore'nin gruptan çıkacağına dair tek bir oy bile kullanılmamıştı. ama herkesin unuttuğu şuydu ki, hiddink yönetiminde 2002'de herkesin sevgisini kazanmayı başaran bir oyun ortaya koyan kore'nin güney tarafı yerinde saymamıştı.
yıllar içinde liginin kalitesini sürekli artırarak avrupa'ya da en iyi mamüllerini gönderen ülke, modern futbola da iyiden iyiye adapte oldu. buna karşın 2004'te rehhagel'in keskin zekasının bir ürünü olarak avrupa şampiyonu olan yunanistan, yaşlanan neslini bir türlü yenileyememişti.
böylece yunanistan maçın başında kendi silahıyla vurulunca aşağı yukarı işin rengi belli olmuştu. en iyi yaptığını bile beceremeyen, en kötü yaptığını nasıl becerebilirdi ki? üç forvetle oyuna başlamak ancak kendini kandırmak olmuştu. zira, güney kore'nin 2-0'ın rehavetine kapıldığı anlarda gekas'a şişirilen birkaç toptan çıkan pozisyonlar haricinde rakip takımın doğru dürüst atağı bile yoktu. manchester united'lı ve monaco'lu parklar, ki sung yong gibi teknik ayaklar kore'nin bütün maç oyunu kontrolünde tutmasına yetti. böylece turnuva ilk kez bir takımın diğerine bu derece net üstünlük kurmasıyla bitti.
bir şey söylemek için henüz erken olsa da, bu oyununu devam ettirmesi durumunda güney kore'nin turnuvanın flaş ekiplerinden biri olması mümkün görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler