büyük beklentiler!


tv'nin karşısına her zamanki gibi kara kıta'nın çocuklarını desteklemek üzerine kurulmuştum ki beş dakika içinde heinze'nin golü geldiğinde düşündüm ki, 'futbolun tanrısına biat etmeyen futbol cehenneminde sonsuza kadar yanar alimmaradona!' böylece bir onlar gol kaçırdı üzüldüm, bir diğerleri. bir onlar gol kaçırdı sevindim, bir diğerleri.
maradona'nın kız istemeye gider gibi giyinmesinden de belli olacağı üzre, belki ingiltere'den sonra beklentilerin ve sabırsızlığın en büyük olduğu takım arjantin'di. dünyanın en iyi oyuncusu rakip sahanın son 30-40 metresinde iş görüyorsa böyle olması doğal tabii ki, ancak bunun büyük bir baskı yarattığı da aşikardı. ilk dakikalarda bu açığa çıkmadı, çünkü arjantin deli danalar gibi saldırdı ve golü buldu. ama maçın geri kalanı farkı açacak gol bir türlü gelmeyince herkesin ayakları titrer oldu. yamuluyorsam düzeltin, ama tevez, higuain, di maria ve messi'den oluşan bir dörtlünün nijerya defansını iki kişi yakaladığı bir hücumu bu kadar acemi kullanmasını ben sadece buna bağlarım.
afrika takımlarının klasik yoksunluğu olan yaratıcı oyuncu eksikliğinden dolayı korkulan olmadı ve arjantin kayıpsız geçti ilk maçı. lakin, orta sahada sürekli top kaybeden ve nijerya gibi çok etkili görünmeyen bir takım karşısında bile bu kadar pozisyon veren bir takımın ilerde işi gerçekten zor. afrika temsilcisi ise böyle bir maçta asıl konsantre olması gereken konuda bile o kadar başarısızdı ki, farktan kurtulmalarını tek sebebe bağlıyorum. kaleci enyeama iyiydi de çevresi kötüydü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İzleyiciler